Akşener hareketinin genel görüntüsü…

Hem MHP’yi hem muhaliflerini ele aldığım geçen günkü yazımdan sonra muhaliflere yakın bazı çevrelerden sitemler aldım. Oysa sadece işlerinin ne kadar zor olduğunu ifade etmiştim. Yalnız onlar değil MHP’lilere de aşağı kalmadı. Onlar da muhaliflere fazla yer verdiğimin eleştirisini yaptılar. Böyle durumlarda hiçbir tarafa yaranmak mümkün değildir. Kaldı ki zaten benim de böyle bir ne niyetim ne de arzum bulunuyor. Olabildiğince tecrübelerime dayanarak her iki cephenin bundan sonraki siyasi yol haritasında neler gördüğümü ifade etmeye çalıştım. Hem de hiç taraf tutmadan. Her iki tarafa eşit uzaklıkta durarak gördüklerimi izah etmeye çalıştım.

Akşener artık

siyasi bir lider

Meral Akşener’in 1 Kasım 2015’ten bu yana çok zor koşullar altında izlediği politikalara bakılınca, siyasi liderlik konusunda oldukça iyi bir tecrübe kazandığı görülür. Kentimiz dahil Türkiye’nin dört bir yanında, olağanüstü bir heyecan ve coşku içindeki kalabalıklar tarafından karşılanıyor olması ve her geçen gün bu ilginin çoğalması Akşener’i liderlik koltuğuna oturtuyor. Sürekli artan bu kadar alakaya, bu kadar coşkuya rağmen hala parti kurmamış olması da edindiği tecrübenin ürünü olarak ayağını yere sağlam basmak arzusundan olsa gerek diye düşünmekteyim. Çünkü aynı ilgi ve alakanın onda birini başkası görseydi çoktan partisini kurmuştu bile. Bu yazdıklarım bir hemşerimiz olarak kıyak geçme istediğimden kaynaklanmıyor. Hatta eşi Tuncer Akşener ile Lise yıllarından sınıf arkadaşı olmamızın getirdiği duygusal bir bağdan da hiç değil. Bütün bunlar bana görünen bir Meral Akşener fotoğrafının anlattıkları. Yani Meral hanıma torpil geçmeye hiç çalışmadım.

Akşener’in halktaki

karşılığı ve beklentiler

Meral Akşener’in halkta bir karşılığı var mı? Yurt genelinde gördüğü ilgi neyi anlatıyor? Önce bu soruları cevaplamak isterim. Akşener’in halkta bir karşılığı var. Kendisini karşılayan kalabalıklar daha çok milliyetçi ve ülkücü kökenli olsa da aralarında başka siyasi eğilimlerin bulunduğu da inkar edilemez. Ama daha çok ülkücü taban. O nedenle Akşener’e gösterilen ilgide tam anlamıyla bir dip dalgası görmüyorum. Yurt genelinde gördüğü ilgi bana göre milliyetçilerin, ülkücülerin bir ‘silkinme’ arzusu, bunun dışındaki kesimlerin ise 15 yıllık iktidara ve yerinde sayan beceriksiz muhalefete tepki gösterip ‘çıkış’ aramaları diyebiliriz.

Türkiye’de parti kurmaya

uygun konjonktür var mı?

Mevcut siyasi partilerin konumuna baktığımızda erime, çözülme gibi bir durum gözükmüyor. İktidar partisi ile ana muhalefetin cephesinde, hem AK Parti hem de CHP için böyle bir işaret bulunmuyor. HDP’deki belirsizliğin Akşener hareketiyle ilişkilendirilmesi mümkün değil. Geriye Merkez Sağ’da bulunup, şimdilerde değişik partilerde yer alanlar kalır ki onların ancak bir bölümü Akşener hareketine ilgi gösterebilir. Akşener’in en fazla taban bulacağı yer şüphesiz MHP olacak. Bu partinin kepenkleri kapatıp Akşener’e ilhak olmayacağı düşünülürse, belli bir oranın MHP’de kalması kaçınılmaz olur. AK Parti’den biraz ve CHP’den de biraz tırtıklayabilir. Ama o kadar… Bu iki partiden öyle büyük parça koparması şu anda imkansız görünüyor. Bu durumda konjonktürün ne kadar elverdiğine elbette Akşener ve arkadaşları karar verecektir.

Yeni partinin vitrini

kimleri kapsayacak?

Akşener hareketi için bir şeyi daha ifade etmeden geçemem; Kurulacak partinin vitrini de çok önemli olacak. Şu ana kadar adları anılan isimler daha çok MHP ile özdeş isimler olduğu için milliyetçiler ile ülkücülerin dışındaki kesimleri kapsaması çok güç görünüyor. Bu vitrine alınacak isimlerle çözümlenebilir mi bilemem. Türkiye’de yeni bir parti kurmak zor ama onu yaşatmak hele hele iddialı bir parti haline getirmek çok ama çok daha zor bir konudur. Akşener hareketinin aşması gereken son konu da siyasi açılım meselesidir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye tepki olarak doğmuş bir hareket olma özelliğinden henüz koruyor. Oysa bunu aşması diğer konular kadar bir ön şart konumunda.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Sadun Çetin - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Çağdaş Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Çağdaş Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Çağdaş Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Çağdaş Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.