BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN

...bayramın milletimizin dirilliğine, mazlumların kurtuluşuna, insanlığın huzur, barış ve hidayetine vesile olmasını yüce rabbimden niyaz ederim.

Arife gününden birkaç gün önce sevgili ablam; Eski bayramlarla ilgili bir yazı yazmamı istemişti, kendisine ne evet ne de hayır demiştim, çünkü evet desem özellikle insan tabiatında vardır, yaşlandıkça ‘’ah nerede o eski bayramlar’’ diye başlarlar, yoksa yaşlandın mı? Demem gerekirdi.

Oysa bizler için öyle bir yazıyı istemek ve yazabilecek yaşa gelmeyi henüz beklememiz gerekmektedir.

Hayır desem eskinin yoksulluğunu, eskinin zorluklarını, eskinin birlik beraberliğini, eskinin manevi değerlerini yaşamamış olacaktım. Tabi ki kararsız kaldım, ama çıkar yolu bulmuştum.

Aslında bizler kendimizi orta kuşak olarak görmekteyiz, o zaman hem eskiden hem de yeniden bahsedebiliriz.

Evet sevgili okurlarım işin özüne bakacak olursak; Her bayram yaklaşırken dile getirilen geçmişe özlemi, biraz da serzenişi anlatan ‘’Nerede o eski bayramlar’’ sorusu, zaman içinde bayramın büründüğü farklı anlamı ortaya koyuyor.

Bayramın isminde ve duygularında değişim olmasa da özellikle büyük kentlerde ‘’eski’’ ve ‘’yeni’’ bayramlar arasındaki belirgin farklar, her kişiye göre farklılık, çeşitlilik göstermekle birlikte genel hatlarıyla şöyle sıralanıyor.

Eski bayramlarda hazırlıklar tatlı bir telaş ile başlardı,  rahmetli anacığım mutfak, işlerini organize ederdi, öncelikle ikram edilecek ekmek kadayıfını büyük bir titizlikle hazırlar, kaymağını Beşiktaş’taki süt ve kaymak ürünleri satan biz çocukların tabiri ile Bulgar’dan siparişini birkaç gün önceden verirdi. Teşvikiye’deki kasap Bogos ustanın hazırlamış olduğu ip ile muntazam şekilde sarılmış rosto dediğimiz löp etin yanında patates tavayı ihmal etmezdi, en önemlisi kat, kat el açması büyük emek isteyen Arnavut böreğini mahalle fırınına gitmesi için hazır duruma getirir, zeytin yağlı sarma yaprak dolmalarını sararken hepsinin aynı boyda olmasına billahsa dikkat eder, geniş aile sofralarının kurulması hazırlıklarını yapardı.

Sevgili ablam ise evin bayram temizliğini yapar halılardan perdelere her şeyi yıkar, camları yokmuş gibi siler parlatılır, bütün evi havalandırırdı. Hatta ev kirlenmesin diye rahmetli babamın pazar alışverişini yaparken, almış olduğu sebze, meyve ve nevaleyi taşıması için yardımcı olan çocuğu bile kapının eşiğinden içeri sokmazdı.

Bayram sabahı babam, ağabeyim ve beni alır bayram namazına gider, namaz sonrası camide mahalle büyüklerimize rastlar onların ellerini öperdik. Eve geldiğimizde, sevgili annem ve canım ablacığım bizleri bayram şenliği içersinde karşılarlar büyük bir sevinç içinde birlik, beraberliğin ve mutlu aile bağlarının tatlı hazını yaşardık.

Daha sonra bilgisayar başında yalnız oynanan oyunlar yerine sokakta akranlarla çelik çomak, misket, uzun eşek, kovalamaca, saklambaç ve top oynar, yardımlaşma, paylaşma, takım olma ekip çalışmalarının bilmeden provaları yaparmışız.

Günümüzde, özellikle de yoğun iş temposu nedeniyle bayramlar tatil ya da dinlenme fırsatı olarak değerlendiriliyor ‘’Çekirdek aile’’nin hısım akraba ziyaretler yapmak yerine tatile çıkması ve bu yüzünden de el öpenlerin azalması sonucu büyüklerin bayramları daha ‘’buruk’’ geçiyor.

Apartman hayatıyla birlikte komşusunun kapısını belki de hiç çalmayan ‘’şehirliler’’ bayramlarda komşu zihniyetlerini de neredeyse unutur oldular.

Yeni alınan çok şık bayramlıklar, çocuklarda eski heyecanı yaratmıyor, çünkü günümüzde çocukların her istediği anne ve babaları tarafından hemen alınıyor.

Evet değerli okurlarım eski bayramlar, yeni bayramlar bir nebze değinmeye çalıştık, hangisi daha iyiydi? Demek izafi bir soru olur, ama benim bildiğim bir şey var ki, bu gün aynı apartmanda oturan kapı komşusunu bırakın bayram ziyaretine gitmek, sabah asansörde tesadüfen karşılaşsalar bile birbirlerine bir güler yüz veya Allahın bir selamını bile veremeyecek sevgiden yoksun, aşağılık duyguları içinde yozlaşmış zavallılar mevcut.

Allah bunları ıslah etsin.

İşte değerli okurlarım sevelim, sevilelim ve sevgi yumağı içersinde eski veya yeni bayramlar demeden hep birlikte bayram sevincini coşkulu bir şekilde yaşayalım ve yaşatalım.

Sevgilerimle

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar İsmail Erimiş - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Çağdaş Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Çağdaş Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Çağdaş Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Çağdaş Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

Doğan Durmaz - Kaleminize sağlık İsmail bey, gayet güzel bir yazı olmuş. Selam ve sevgilerimle.Kaleminize sağlık İsmail bey, gayet güzel bir yazı olmuş. Selam ve sevgilerimle.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 29 Temmuz 15:22