17. yüzyılın en büyük Divan şairlerindendir. Urfa’da doğmuştur. İstanbul’a ilk kez 24 yaşında iken gelmiştir. Musahipzade Mustafa Paşa’nın himayesine girerek divan katipliği yapmıştır. Paşa’nın ölümünden sonra Halep’e yerleşmiş, orada 25 yıl kalmış ve mesnevilerini Halep’te yazmıştır. Halep Valisi Baltacı Mehmet Paşa’nın sadrazam olması üzerine onunla birlikte 1710’da İstanbul’a dönmüştür. 1712’de İstanbul’da vefat etmiştir.
Divan Edebiyatı şiirinde hikmet ve darbımesele (atasözü) dayalı düşünce şiiri ya da “Hikemi şiir” adı verilen şiir çığırını açmıştır. Şiirleri duygu ve hayal yönünden derinlikten uzak olsa da dili sağlam, anlatımı güçlü, tekniği kusursuz- dur. Akıcı ve pürüzsüz bir üslubu vardır. Şiirde dilin sade olması taraftarıdır. Lirizmden uzak olmasına karşın kuruluğa düşmeyen didaktik şiirler yazmıştır.
Hikemi gazellerinde bilgece bir söyleyişle birlikte yer yer toplumsal aksaklıkları eleştiren bir özellik de göze çarpar. Dünya görüşü, tasavvufun pek etkili olmadığı ölçülü ve samimi bir dindarlığa dayalıdır.
En ünlü eserleri “Hayriye” adlı mesnevisi, “Divan”ı, “Surname”si ve nazım-nesir karışımı “Tuhfetü’l – Harameyn”idir. Ayrıca “Hayrabad” adlı başka bir mesnevisi, “Tercüme-i Hadis-i Erbain” (Kırk Hadis Tercümesi), mektuplarından oluşan “Münşeat”ı ve Veysi’nin siyerine ek olarak yazdığı “Zeyl-i Siyer-i Veysi” adlı eserleri vardır.
“Hayriye” adlı eseri Nabi’nin oğluna hitaben mesnevi biçiminde yazdığı bir nasihatnamedir. Nabi, kendisine büyük şöhret sağlayan bu eserinde din ve ahlak konularından mesleklerin tanıtımına dek yaşam deneyimlerini yalın bir anlatımla aktarmıştır.
“Hayrabad” adlı eser ise Baltacı Mehmet Paşa adına 1705-1706 yılların- da Nabi tarafından yazılmış ünlü bir mesnevidir. Yazıldığı zaman çok büyük övgüler alan bu mesnevinin konusu Feridüddin Attar’ın “İlahiname” adlı eserindeki bir hikayeden alınmıştır.
“Surname” adlı eseri IV. Mehmet’in şehzadeleri için Edirne’de yapılan sünnet düğünü eğlencelerini hikaye ve tasvir eden 582 beyitlik bir mesnevidir. Nabi’yi çok bilinen bir beyiti ile yad edelim.
“Ebnay-ı dehr her hünere bir aferin verir.
Yarab ! Senin aferinin ne tükenmez hazinedir.”
Ruhu şad, makamı yüce ve mekanı cennet olsun.
Yorum yazarak Çağdaş Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Çağdaş Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Çağdaş Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Çağdaş Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Çağdaş Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Çağdaş Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Çağdaş Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Çağdaş Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.