18 Haziran’da göreve başlayan Vali Seddar Yavuz’u, Özgür Kocaeli Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Adem Turgut’la TV-41’de 7 Artı programında konuk ettik. Programı izleyemeyenler ve dün de gazetede okuyamayanlar için bugün ben bir özet yapıp, kamera arkasındaki sohbetten anekdotlar aktaracağım... Çünkü TV-41’in sahibi Şahin Turgun’un makamında program öncesi ve sonrası bir çay, kahve içimi kadar Vali Bey ile sohbet ettik.
Soldan sağa; Ben, Adem Turgut ve Vali Seddar Yavuz.
Yavuz’un televizyon performansı tahmin ettiğimden çok iyiydi. Zorla konuşan ve sorularla kendisini çerçeveleyip sınırlayan değil, düşüncelerini açıkça ifade eden farklı bir devlet adamı izlenimi aldım.
“Muhafazakar, milliyetçi ve inançlı biriyim” diye kendisini tanımlarken, farklı düşünce ve inançlardaki insanlara da hem demokratik hem de hoşgörülü bir anlayışla yaklaşıyor.
Özel sohbette bir ara sözü CHP’den açıp “30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle CHP İl Başkanlığı’nın Yürüyüş Yolu’nda yürümesine izin vermişsiniz. Bu hoşgörü CHP’lilerin takdirini kazandı” dediğimde, bunu hiç yadırmamadı. Aksine “Ben parti ayrımı yapmam. Bir tek bölücülere karşı tavrım nettir. Benim daha önce valilik yaptığım illerde pek çok CHP’li dostum, arkadaşım oldu” dedi.
Vali Yavuz ilimizle ilgili farklı bir perspektif içinde. Mesela diyor ki “Malınızı hep kötülerseniz, onu nasıl satacaksınız”... Sonra “şehrimiz, sadece hafta sonraları kahvaltıya gelinen bir yer değil, 12 ay canlı yaşayan bir şehir olmalı” deyip, hizmet söktörüne önem vermek gerektiğinin altını çiziyor.
Tabi bir çarpıcı teşhisi de şöyle yapıyor; “Kocaeli bilim, sanayi ve teknoloji konusunda Türkiye’nin dünya’ya açılan yüzü” Devam edip; “Kocaeli sadece sanayisi ve onun getirdiği zorluklarla anılıyor. Oysa yaşadığınız yeri kutsamalısınız” diyor...
Dedim ya, Vali Yavuz’u çok farklı buldum. Felsefi yaklaşımları ve kentimize dair düşünceleri, hepimizi biraz silkeleyecek gibi. Aslında kendi adıma konuşacak olursam, her şeye pozitif yaklaşan yapısını ve görüşlerini enterasan ama önemli buldum o nedenle de not aldım...
Geçmişte Ordu Havaalanı’nda Ekrem İmamoğlu ile yaşadığı VIP tartışması için şöyle konuştu;
“Tekkede derviş değilim. Devletin iki eli vardır, biri kudrettir biri şefkat. Ordu’da yaptıklarımın arkasındayım. Pişman değilim. İnsan sorumluluklarını, aklı, yetenekleri ve imkanlarıyla yapmaya çalışır. Bunlar sınırlar, bizi. Doğru ve yanlış zamanla alakaladır. Linç kampanyası yapılması adil değil ama ben Orda’da VIP tartışmasında görevimin gereğini yaptım”
“Kocaeli Türkiye’nin dünyaya açılan yüzü”...
“Eskiden içinden gelip geçtiğim bir şehirdi. O şekilde Kocaeli’nin güzelliklerini anlamak mümkün değil. Kocaeli bir kültür mozaiği... Türkiye’nin her yerinden gelenlerin, farklı kültürlerin bir arada uyum içinde yaşadığı bir şehir. Burası Türkiye’nin dünyaya açılan yüzü. Sadece sanayi ile anmak hiç doğru değil. Burası bilim, sanayi ve teknoloji şehri. Türkiye, dünya ile bu alanda yarışacaksa merkezi Kocaeli’dir”
“Yaşadığınız şehri kutsamalısınız”...
“Kocaeli’nin doğası da çok güzel. Dört bir yanında farklı güzellikler var. İzmit Körfezi’nin İstanbul boğazından ne farkı var? Eskişehir’deki akrabalarım ve görev yaptığım illerdeki dostlarım bile bana Maşukiye’yi ve başka yerleri soruyorlar ve bunları görmeye geliyorlar. Bunlar büyük zenginlik.
Kocaeli böyle baktığımızda zengin bir şehir ama öyle anılmıyor. Sanayisiyle, kirliliğiyle, tozuyla, kokusuyla konuşuluyor.Bu şehrin gündemi dumanla tozla fazla işgal edilmemeli. Kocaeli ikinci, üçüncü sınıf muameleyi haketmiyor. Bakın bir şehri nasıl tanımladığınız önemlidir. Malınızı kötüleyip sonra satamazsınız. Bu şehirde yaşayanların, bu şehre sorumluluğu var. Yaşadığınız şehri kutsamalısınız”
“Kocaeli 12 ay yaşayan bir şehir olmalı”
Bu amaçla MARKA bünyesinde kısa tanıtım filmleri çalışıyoruz. Çok yakında bu filmleri tanıtacağız. Ama en önemlisi şehrimizi öne çıkarabilecek alanları saptamamız lazım. Ve bütün paydaşlarla birlikte hareket ederek tanıtımımızı yapmalıyız. Kocaeli’ni hizmet sektöründe öncü bir şehir haline getirebiliriz.
Bu şehir İstanbul’un külfetlerini taşımıyor ama onun nimetlerine sahip. Otelcilik gelişmeli, yeme – içme mekanları çoğalmalı. Kocaeli hafta sonu gelinen bir bir şehir değil 12 ay yaşayan bir şehir olmalı”
“Gönülden gönüle 84 kapı çaldık”...
“Bugüne kadar eşim Selda Yuvuz ile 2004 yılından bu yana 70-80 bin kapı çaldık. Pandemi nedeniyle Kocaeli’de 4 ayda 84 aileye gidebildik. Eğer Pandemi olmasaydı bu rakam 300’ü bulmuştu.
Başta şehit yakınları ve gazilerimiz olmak üzere, yaşlılarımızı, engellilerimizi ve dezavantajlı vatandaşlarımızı ziyaret ediyoruz. Evin tamiratı, sağlık, eğitim, istihdam gibi sıkıntılarını dinliyor ve çözüyoruz.
Eşim benden daha çok ziyarete gitti. Ayrıca Kaymakamlarımız da devrede, her ziyaret raporlanıyor ve çözümler bulunuyor.”
“En önemlisi filyasyon”...
“Pandemi ile mücadelede en önemli mesele filyasyon. Biz Kocaeli’de 10 saat geçmeden temaslıları buluyoruz. 208 filyasyon ekibinde 338 görevlimiz gece gündüz çalışıyor.
OSB’ler ve sanayi odamız minibüs tahsisi yaptı. Toplu taşıma kullandırmadan temaslıları evlerine gönderiyoruz. Karantinada olanları sıkı denetliyoruz. Polisimiz her gün kapılarını çalıyor. Ama en önemlisi vatandaşlarımızın temaslıları saklamaması bildirmesidir”
“Sanayi kuruluşlarında etkin bulaşı yok”...
“Kış ayları için hazırlık yaptık.Senaryolara göre çalışıyoruz. 111 ek yoğun bakım hizmete açılacak şekilde hazır. Çok konuşulan sanayi kuruluşlarında etkin bulaş yok. Her akşam sayılar bana geliyor ve tek tek inceliyorum. Çok sıkı tedbirler uygulanıyor. Çünkü vaka olduğunda üretim yapılmayacak demektir. Bu nedenle kurallar titizlikle uygulanıyor. Güvenli üretim belgesi alan 20 fabrikamız var, sayıları daha da artacak”
“Kadınlara dönük projelerden çok umutluyum”...
“Kadınlar bizim emanetimiz. Bu toplum kadına hak ettiği değeri vermeli. Öncelikle erkek evlatlarımızı eğitmeliyiz. Aile kavramını korumalıyız. İhtiyacı olan kadınlarımıza ekonomik yardımlar yapıyoruz ama asıl mesele onlara özgüvenlerini kazandırmak. Şiddete uğramış kadınlarımıza meslek edindirmek istiyoruz. Bu amaçla Yavuz mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin atıl durumdaki iki nolu binası onarıldı. Burada önce kadınlarımıza meslek edindirilecek sonra da istihdam edilmeleri sağlanacak. Yani istihdam garantili bir protokol yaptık. Başlangıçta 88 kadınımız yararlanacak ama proje bununla son bulmayacak, devam edecek”
“Hazırlık ve 1’nci sınıfta pozitif vaka yok”...
“Bence eğitim devam etmeli. Risk ise sokakta da var. Gençler sokakta geziyor. Tedbir alacağız ve riayet edilmesini sağlayacağız. Hayatı durduramayız. Bu konuda bakanlığımız her şeyi en ince detayına kadar düşünüp hayata geçiriyor. Bakın bir süredir eğitime devam eden hazırlık ve birinci sınıflarda katılım oranı yüzde 98, üstelik bu sınıflarda Kovid-19 vakası da çıkmadı”
“Hükümetimiz Kocaeli’ye özel bir değer veriyor”...
“ Hükümetimiz Kocaeli’ne özel bir değer veriyor. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan çevre sorunlarına çok duyarlı. Yeşile verilen değer, ağaçlandırma çalışmaları, son olarak Millet Bahçeleri projeleri bunun en güzel örnekleri. İlimizde ise biz hava kalitesini an be an kontrol ediyoruz”
Vali Yavuz, 7 Artı Program ekibi ile hatıra fotoğrafı çektirdi.
Kamera arkası sohbet;
Vali Seddar Yavuz inisiyatif kullanmaktan hiç çekinmeyen biri olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı açıkça takdir etmekten mutluluk duyuyor. Hükümetin icraatlarını çok iyi savunuyor. Bazı çevrelerin iddiaları aksine CHP’ye karşı hiçbir ön yargısı yok. Kamera arkasındaki sohbette sorduklarım...
Hürriyet’e iade-i ziyaret...Geçenlerde İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ziyaretine gitmiş, bir saat kadar misafir etmiş. Bu hafta da kendisi iade-i ziyaret yapacakmış.
Akar’ın nikahına katıldı... TBMM Başkanvekili Haydar Akar kızını bir ay kadar önce evlendirmişti. Bu nikah törenine gidip, hediyesini sunmuş. (Mesela benim gibi pek çok kimse bunu bilmiyordu)
Randevu alan Akar’dı... Canlı yayının dışındaki sohbette, daha önce yaşanmış bir tartışmayı sordum... Akar makamına hoşgeldiniz ziyaretine geldiğinde, kendisine sosyal medya hesabından teşekkür etmiş ancak yanındakileri (CHP İl Başkanı Harun Yıldızlı ile Fatma Kaplan Hürriyet) anmamıştı. Neden diye sordum... Şöyle yanıtladı; “Benden randevuyu alan TBMM Başkanvekili sayın Haydar Akar’dı”...
Yorum yazarak Çağdaş Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Çağdaş Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Çağdaş Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Çağdaş Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Çağdaş Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Çağdaş Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Çağdaş Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Çağdaş Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.