BÜYÜK İSKENDER

İnsanların bazıları  kendilerini öylesine kusursuz , öz güveni tavan yapmış , her şeyi bilir  hep en iyi ..en.. Olduğuna öylesine inanır ve kabullenir ki.

Çevresi ve tüm söylenenler onun için detay, teferruat ve kıskanmadır.

Oysa kendini bir sorgulayabilse, özüne bir inebilse aslında tüm sorunları çözülecektir.

Yöneten ya da yönetilen hiç fark etmez,

Aslında hepimizin hatası, yanlışı, sorunu ve çözümü olmuştur, önemli olan bunu kabullenmektir.

Hep iyi ve güzeli duymak değil, olmayanı da aynı hoşgörü ile karşılamaktır.

Akıl almayı nedense sevmeyiz, çok bildiğimizi düşündüğümüzden olabilir mi ?

Hatayı kabullenip onu düzeltmeye çalışmak, yaptığı hatadan dolayı nadim olmak, şantaj ve tehditlere karşı savunmalı olmak gerekmez mi ?

Önemli ve kabullenir olan hatanın örtbas edilmemesi ve sorumluluğu almasıdır.

Çevresi sarılan ve etkilendiklerini bile açıklamaktan çekinen insan olmak.

Büyük İskender, hiçbir kusuru konusunda onu uyarmayan bir vezirine “Sana ihtiyacım yok ‘’ der, Vezir “Neden hükümdarım?”

İskender “Çünkü ben bir beşerim. Sen bu kadar süre zarfında benim tek bir hatama bile rastlamadıysan cahilsin demektir, örtbas ettiysen o zaman da hainsin demektir.”

Bunu diyebilecek kaç kişi çıkabilir

Çevresi sarılan ve jiletli telle çevrilen kişiler işte Rabbim onları korusun , korusun ki cahil ve hainlere fırsat verilmesin .

 

SAYGILARIMLA